Kent Estetiği

Kent Estetiği

2024-12-29

Kent Estetiği

KENT, KENT ESTETİĞİ VE İNSAN (*)

Dr. Enver YOLCU

19. yüzyılın ikinci yarısından sonra sanayileşmenin ve endüstrinin gelişimiyle kentlerin gelişiminin artışı, önceki kent ve kentleşme kavramlarına yeni boyutlar getirmiş; kent ve insan yaşamında önemli değişikliklerin olmasına neden olmuştur. Tarım toplumundan sanayi toplumuna doğru evrilen ve daha fazla iş sahası, para ve ticaretin merkezi olan kentler, sürekli artan bir ivme ile köylerden göç alması ile kent ve insan ilişkilerinin farklı boyutlara ulaşmasına neden olmuştur. Hızla nüfusu artan kentlerde yeni iş, sanayi ve mesken alanlarının açılması; kentlerin merkezden dışa doğru genleşmesine ve zamanla da kontrol edilemez yerleşme alanlarının oluşmasına neden olmuştur. Böylece insan yaşamına yeni bir sorun daha eklenmiştir: Kent ve kentlileşme.

Kentlerin içinde barındırdıkları en önemli ve biricik unsur olan insan ile kendisi arasındaki ilişkinin, bundan öncesinde olmadığı kadar yeniden sorgulanması, bir diğer kavramı daha kent yaşamına katmıştır: Kent estetiği.

Kendisi de estetik bir varlık olan insanın, yaşamaya gayret ettiği kentte estetik duyarlığına hitap edecek unsurların varlığını araması, artık kaçınılmaz bir gerçekliktir. İhtiyaca cevap veren yollar, binalar, işyerleri ya da alışveriş merkezleri gibi kentin somut unsurlarının aynı zamanda insanın estetik ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte olması, insan doğasının bir gereğidir. Bu gerekliliğin kavranılabilmesi, yaşatılabilmesi ve korunabilmesi tüm bunları gerçekleştirecek insan unsurunun nitelikli bir sanat eğitiminden geçmesini zorunlu kılmaktadır. Kentin kaderini elinde bulunduran üst düzey yöneticilerden o kentte yaşayan tüm insanlara kadar estetik ve sanata karşı duyarlı, sanatı özümsemiş ve insan yaşamındaki önemini kavramış bireylerin varlığı, yaşanılır kentlerin oluşmasına olumlu katkılar sunacaktır.

Kent estetiği kavramının ülkemizdeki varlığı oldukça yeni sayılır. Kentte yer alan her türlü yaşam alanlarının işlevselliği kadar insan ruhuna hitap edecek estetik nitelikleri, içinde yaşayan insanlar için bir ihtiyaçtır. Binalar, caddeler, sokaklar, alanlar ya da limanlar, sadece ihtiyacı karşılamaya yarayan unsurlar olarak var olamazlar. Gözümüze ve ruhumuza da hitap etmelidirler. Mimari hiçbir kaygı gütmeksizin kondurulmuş apartmanlar, uyumdan uzak rengârenk binalar, her biri farklı telden çalarmışçasına binaların yüzeylerinde çirkinlik abidesi gibi duran tabelalar ya da klimalar; yeşili ortadan kaldıran beton yığınları ile karşı karşıya kalan ve adına kent diyemeyeceğimiz bu yerleşim alanları, içinde yaşayanları her an huzursuz etmeye devam edeceklerdir. Oysa kentin kaderinde söz sahibi olan yöneticiler, aynı havayı soluyan hemşerilerini mutsuz etmek için değil, mutlu olmalarını sağlamakla yükümlüdürler. Kente eklenen her bir unsurun (yol, park, bina, heykel vs.) işlevselliği kadar estetiğiyle de ilgilenmeli; alanın uzmanlarıyla işbirliği yapmayı görevlerinin bir parçası bilmelidir. Gerekirse yarışmalar açılmalı, kente hem özel hem de özgün eserler kazandırılmalıdır. Böylece o kent, kendi özgünlüğüyle anılabilmeli; adını kendi sınırları dışına taşırabilmelidir.

Bir kentin estetik bir yapıya dönüşebilmesi, nitelikli bir estetik eğitim almış ve bu eğitimi özümsemiş yöneticilerle mümkün olacaktır. Sanata ve estetiğe önem veren, sanatı ve estetiği yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri olarak gören kent yöneticileri, aynı zamanda kent estetiği yaratma yolunda doğru ve yeterli destek bulabilmede daha başarılı olabileceklerdir.



(*)  Kalenin Sesi Gazetesi, 01 Kasım 2011’de yayımlanmıştır.

İletişim Bilgileri
Çalışma Saatleri

Çalışma Saatleri

Kemalpaşa Mah. Eski Hükümet Sk. Kızılay Apt. Sit. No: 15/10 - 17100, Çanakkale